Evde Hemodiyaliz Tedavisi Egeli Munise’nin Hayatını Değiştirdi
Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Munise Şendal, ilerlemiş böbrek hastalığına rağmen “Evde Hemodiyaliz” tekniği ile hayallerini gerçekleştirdi. Şendal, eğitimine ara vermeden çizimlerine hayat vermeye devam ediyor.
Organ yetmezliği veya böbrek nakli için zorlu koşullar nedeniyle ileri derecede böbrek yetmezliği olan dört milyon hastanın yaklaşık üçte ikisi hemodiyaliz tedavisi sayesinde hayatta kalmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 85.000 hastanın 60 binden fazlası hemodiyaliz tedavisi görmektedir. Hastalara hastaneye gitmeden evlerinde diyaliz yapma imkanı sunan yatılı hemodiyaliz tedavisi Türkiye’de ilk kez Ege Üniversitesi öncülüğünde İzmir’de uygulanmaya başlandı. Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Görsel Bağlantı Tasarımı Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Munise Şendal, gece saatlerinde evinde hemodiyaliz tedavisini kendisi uyguluyor.
“Ege Üniversitesi Hem Sağlığıma Hem Mesleğime Veriyor”
Ege Üniversitesi’nin hayatındaki tüm sorunları ortadan kaldırdığını belirten Munise Şendal, “Ülkemizde evde hemodiyaliz tedavisinin ilk tohumlarının atıldığı Ege Üniversitesi’nde eğitimimi tamamladım ve bu tedaviye başladım. Kendi evimde, kendi yatağımda, haftada 3 kez, geceleri 7-8 saat hemodiyalize giriyorum. Bu sayede okuluma ve arkadaşlarıma kavuştum. Hayatımdaki tüm engeller kaldırıldı. Bana bu şansı veren uzman doktorlarımıza teşekkür ederim. Ege Üniversitesini seviyorum; Bana sağlığımı verdi, şimdi de mesleğimi verecek.”
Munise’nin annesi Emine Şendal, “Kızımın hastalığı sırasında teşhis ve tedavi için birçok yere başvurduk. Çok güçlü ve yorucu süreçlerden geçtik. Nihayet Ege Üniversitesi hastanesine başvurduğumuzda böbreğinden modül çıkarılarak bu hastalık kısa sürede teşhis edildi. Ne yazık ki geçen mühlette hastalığın epeyce ilerlediği ve böbreklerde önemli kalıcı hasarlara yol açtığı ortaya çıktı. Yine de birçok ilaç alındı, ancak işe yaramadı. Diyaliz tedavisine ihtiyaç olduğu ve bu tedavi evde 8 saat yapılırsa sağlığının çok daha yeterli olacağı söylendi. Ona okula gitme fırsatı da verdiği için kabul ettik. Bu açıdan Ege Üniversitesi’ne çok müteşekkirim. Özellikle hastanede kaldığımız süre boyunca bağışıklığı baskılayıcı tedaviler aldığımız için özel bir odada kaldık. Kan değerleri düşüyordu; Ege Üniversitesi kan ihtiyacımızı her zaman bülten ve broşürler yayınlayarak gidermiştir. Ege sadece bizim üniversitemiz yani Munise’nin eğitim aldığı bir yer değil, Ege bize sağlığımızı veren, bize ikinci bir hayat veren yer. Bu nedenle Ege Üniversitesi’nin bizim için yeri çok farklı. Ege Üniversitesi Hastanesi doktorları, hemşireleri ve tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Türkiye’de 1.400 Hasta Yatılı Hemodiyaliz Hizmetlerinden Yararlanıyor
EÜ Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Lideri Prof. Verdiğimiz tedavi hizmeti başarılı bir şekilde devam etmektedir. Bu tedavi hizmeti, Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın ortak çabalarıyla 2010 yılından itibaren ülkemizde artan oranda hastalarımıza sunulmaktadır. Türkiye’de ilk 4 yatılı hemodiyaliz hastası 18 yıldır İzmir’deki evlerinde diyaliz tedavisine devam ediyor. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 1.400 hasta evde hemodiyaliz hizmetinden yararlanmaktadır. Türkiye şu anda evde hemodiyaliz tedavisi gören hasta sayısı bakımından dünyada ABD ve İngiltere’den sonra 3. ülke konumunda. prof. Dr. Ok, “EUTF Hastanesi, yaptığı yatırımlarla hizmet kalitesini her geçen gün artırmaktadır. Üniversitemizin yeni tedavi yaklaşımlarına verdiği destekten dolayı başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere hastane ve fakülte üst yönetimine teşekkür ederiz.”
Evde Hemodiyaliz Hastalarının Yüzde 48’i Verimli Çalışabiliyor
Evde hemodiyaliz yapılabileceğini, evde hasta veya hasta yakınına eğitim verilebileceğini belirten Prof. Tedavi için eve gitmeden önce kullanacağı cihaz ve diyaliz işleminde 2.5 ay. Eve diyaliz makinesi ve küçük su arıtma sistemi kurulur, tüm güvenlik ve hijyen önlemleri alınır, gerekli malzemeler rutin olarak hastanın evine götürülür. prof. Dr. Ok, “Yaptığımız detaylı analizlerde evde gece yapılan hemodiyaliz ile ölüm riskinde yüzde 35 azalma olduğu belirlendi. Yatılı hemodiyaliz uygulaması ile hastaların hastaneye yatışlarında yüzde 32 azalma oldu. Hastaların ilaç kullanım ihtiyacında anlamlı azalma olduğu gözlendi. Bu hizmet, sigorta kurumlarına ve dolayısıyla ülke ekonomisine değerli katkılar sağlamaktadır. İlaç kullanımı ve hastaneye yatışların azalması nedeniyle SGK’ya önemli tasarruf sağlamaktadır. Ayrıca Türkiye’de yatılı hemodiyaliz hastalarının yüzde 48’i aktif olarak çalışıyor ve bu da hem aileye hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Hastalara kendi evlerinde hemodiyaliz tedavisi verme hizmeti hastane ortamında olduğu gibi tamamen ücretsiz olarak verilmektedir. Tüm masraflar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmaktadır.
Haftada 3 gün merkeze giderek sadece 4 saat tedavi alabilirsiniz.
Hemodiyaliz hastalarının yüzde 90’ının haftada üç gün bir merkeze giderek dört saat diyaliz tedavisi gördüğünü belirten Prof. Dr. Ercan Ok, “Böbreklerimizin yedi gün 24 saat çalıştığını düşünürsek, Vücuttan atıkların uzaklaştırılması görevini yerine getiren hemodiyaliz tedavisinin haftada sadece 12 saat olması doğal olarak bu tedavinin etkinliğini sınırlıyor. Bu nedenle, yaşam beklentisi ve kalitesi istenenden daha düşüktür; Vücuttaki tüm sistem ve organlardaki problemler söz konusudur. Zihinsel işlevlerden üreme işlevlerine kadar tüm organ ve sistemlerde sorunlar hızla ortaya çıkar. Aynı şekilde sürekli olarak haftada üç gün bir merkeze gitmek zorunda kalmak da hastaların yaşam kalitesini bozmaktadır. Haftalık diyaliz süresi çok kısa olduğu için hızlı bir değişim olur, bu da tedavi sırasında tansiyonun düşmesine ve kramplara neden olur ve daha da önemlisi hastalarda ortalama 6 gün süren belirgin bir halsizlik ve yorgunluk olur. Tedaviden 8 saat sonra.
Evde Hemodiyalizin Faydaları Sayılıyor
Evde gece yapılan hemodiyalizin faydalarından bahseden Prof. Dr. Ercan Ok, “Hastalar haftada üç gün diyalize gitme zorunluluğundan kurtuluyor. Diyaliz seansından sonra yorgunluk tamamen ortadan kalkar. Diyaliz seansı sırasında kan basıncı düşer ve krampların sıklığı azalır. Kandaki üre, kreatinin, fosfor ve potasyum gibi elementlerin seviyeleri normale yaklaşır. Yüksek tansiyon ilaca gerek kalmadan düzelir. Kandaki fosfor seviyesi normale döndükçe fosfor düşürücü ilaç kullanımı azalır; ülkemizde bu azalma oranı yüzde 90 olarak bulundu. Hastalarımızda D vitamini ihtiyacı yüzde 17, başka bir kemik hastalığı ilacı yüzde 74 azaldı. Kansızlık düzelir, kan ilaçlarına olan ihtiyaç azalır; Ülkemizde ise kan iğnesi kullanım ihtiyacında yüzde 34 oranında azalma tespit edildi. Fiziksel güç artar, hareket-egzersiz kapasitesi artar, hastalar fiziksel efor gerektiren işlerde çalışabilir ve rahatlıkla spor yapabilirler. Katı diyet kısıtlamaları azaltılır, diyet serbest bırakılır. Zihinsel işlevlerden üreme işlevlerine doğru gelişmeler var. Yatılı hemodiyaliz sayesinde birçok hasta eğitimlerini tamamlayabildi. Ülkemizde 20’den fazla kadın hasta evde gece yapılan hemodiyaliz sayesinde çocuk sahibi olmuştur. Uyku kalitesi artar, uyku bozuklukları azalır. Haftada 3 kez gece sekiz saat diyalize girdiklerinde, hastalar sağlıkları iyi olduğu ve gündüzleri boş olduğu için çalışabilir veya okula gidebilir; Ülkemizdeki yatılı hemodiyaliz hastalarının yarısı etkin bir şekilde çalışmaktadır. Dünyada yapılan araştırmalar, evde hemodiyaliz tedavi maliyetinin ülke için merkezde hemodiyaliz tedavisine göre yüzde 42 daha az olduğunu gösteriyor. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)